Önsöz:
Böyle tek başına yorumlamak da pek tatsız oluyormuş :)
Aslında şimdi düşündüm şairlerden mi gitsem, kronolojik mi gitsem, akımlara göre mi gitsem, temalardan mı gitsem diye. İşin içinden çıkamadım; rastgele olsun dedim. Şimdilik ikidir sevgi şiirleri. Beğenir de merak ederseniz ne ala, konuşuruz :) Buyrun, bu şiirin anlamı ve kıymeti benim için çok büyüktür. Şimdi bunu buraya yazmak, özel bir anı paylaşıyormuşuz gibi hissettirdi bana mesela, bu ne kadar harika bir histir!
Yalanlı dolanlı alçak doğruca yaşanmamış bir
Bir gözsüz kulaksız elsiz ayaksız güdük bir gün
Bütün yitiklerim karalarım üstüste üstüste bütün karışıklığım
Gelip geçtiğim macera şu kadar binler yıllık
Şu kadar binler yıllık karalarım karışıklığım üstüste
Usul usul insan insan ölüm ölüm üstüste
Şu kadar güneş şu kadar su yılanı şu kadar düzen
Ben sebepliyim denizlere aylara kavgalara umutsuzluğa
Bir maviyi durup dururken birine benzetiyorum
Bir balığın ağzını anıyorum durup dururken
Serinliyorum
Ben üç yer tasarlamıştım üçü de sana bana uygun
Biri günebakanlarda biri otuz yaşta birini sorma
Birini sorma gün gelir ben söylerim
Daha usta olurum daha yiğit o zaman söylerim
Bu kırgın karanlığı ışıtalım ilkin
Yeniden şehirler kuralım şimdikilerine benzeyen
Baştan başlayalım susamlara ekmeklere
denizaşırılarına sevmelere
Gidip dönelim
Belki bir yerde bir tohumda bir durumda belki
Belki o ses o yudum o yumuşak döşekler yeşil yeşiller
Ben taş çekerim yılmam çamur kararım yol döşerim
Bakarsın göneniriz gidip dönelim
Ben yılmam taş çekerim çamur kararım ben
Senin de gürül gürül saçların var nasıl olsa.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder